İYİ Parti Gümüşhane Merkez İlçe Başkanı Bayram Canlı, yaptığı basın açıklamasında, terör örgütü PKK'nın sözde silah bırakma açıklamasına sert tepki gösterdi.

Canlı, "Terörsüz Türkiye" söylemlerinin ardında "Türksüz Türkiye" hedefinin yattığını iddia etti.

Canlı, "Ülkemizi yönetenlerin görevi, bu ülkenin hak ve menfaatlerini savunmaktır. Ancak, terörün tezlerini savunmaları, son derece acınası bir durumdur. Onlara emanet edilen vatan topraklarını korumaları, ettikleri yeminlere bağlı kalmaları gerekirken, teröristleri ve bölücüleri cesaretlendirmek, adeta onları azdırarak ülkemiz yöneticilerimiz nereye varmak istemektedirler? Ülkemizin acilen iktidar değişikliğine ve İyi Parti iktidarına ihtiyacı vardır" dedi.

PKK'nın 12. Kongresi'nde yapılan "silah bırakma" söylemlerinin bir aldatmaca olduğunu savunan Canlı, örgütün amacının yöntem değiştirmek suretiyle hedeflerine ulaşmak olduğunu iddia etti. Canlı, "PKK'nın örgütsel varlığı ve silahlı mücadele yöntemi ile demokratik toplum inşası konularını tartışarak özgürlük hareketimiz için yeni bir döneme girişi ifade eden tarihi kararlar aldı" açıklaması, ise bu sinsi planın bir parçasıdır. PKK’nin Olağanüstü 12. Kongresi PKK mücadelesinin, halkımız üzerindeki inkâr ve imha siyasetini parçaladığını, Kürt sorununu demokratik siyaset yoluyla çözme noktasına getirdiğini" söylüyorlar. Adeta arsalarını müteahhide verip kat daireleri almaktır. Karlı ticaret yaptıkları, çektikleri halaylardan anlaşılıyor" ifadelerini kullandı.

Canlı açıklamalarının devamında, "Kendileri öyle kaptırdılar ki, DEM Eş Başkanı korucuları ima ederek "sizi çoban yapacağız, bu sizin için daha hayırlıdır" diyorlar. "Ortak vatan" diyorlar. Ülkenin her yerinde ticaret yapanlar, devlet imkanlarından yararlananların amacı başkadır. O amaç da vatan toprağını bölmektir, Sevr'i gerçekleştirmektir. İstek ve amaçları bellidir ve nettir. Biz İyi Parti olarak asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyeti yıktırmayacağız, Türkiye'yi Türksüzleştirmeyeceğiz. Hevesleri, Allah'ın izniyle milletin desteği ile kursaklarında bırakacağız. Şu metni bir okuyun bir defa değil bin defa okuyun bunlar savaş kazanmış gibi davranıyorlar bunlar silah bırakma hikayeleri tamamen bir aldatmaca bir oyun, adeta Türk'e kefen biçmek için yemin etmişler. Bu fırsat bir defa daha ele geçmez" dedi.

Partilerinin PKK'nın kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktığını savunan Canlı, "Doğuşunda reel sosyalizmin etkilerini yaşadı ve ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesini benimseyerek, silahlı mücadele stratejisi temelinde meşru, haklı bir mücadele yürüttü. PKK katı Kürt inkarının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendi. 1978’den başlayarak yürüttüğü özgürlük mücadelesiyle Kürt varlığını kabul ettirmeyi ve Kürt sorununun Türkiye’nin temel realitesi olarak görülmesini esas aldı. Bu temelde başarıyla yürüttüğü mücadele sonucunda halkımız adına diriliş devrimini gerçekleştirerek bölge halklarının özgürlük umudu ve onurlu yaşam arayışının sembolü haline geldi." Şu metne bakar mısınız? Koca Türk devletini yenilmiş bir pozisyona düşürmek hakkınız mı? Bu metinleri hiç kimse kabul etmez, hele Türk milleti asla kabul etmez. Koltuk ve iktidarı korumak için acınası bir durum. Soruyoruz, nerede Diyarbakır anneleri? Son seçimdeki sözlerinizi Türk milleti unutmuyor. Bu devlet bu hale düşürülür mü? Terörü bitirdiğini söyleyenler, "terörsüz Türkiye" satıyorlar" diye konuştu.

Terör yapanların suçunu Türk devletine atmakta olunduğunu savunan Canlı, "Suçlu Türk askerini suçlamaktadırlar. Ülkeyi yönetenler içine sindirebilir, ama İyi Parti olarak asla teröristlere boyun eğmeyiz. Bugün, ülkemizin bekasını ve milletimizin birliğini hedef alan sinsi oyunlara karşı İyi Parti olarak en güçlü şekilde sesimizi yükseltiyoruz. Görüyoruz ki, emperyalizmin yüzyıllardır kullandığı aldatma ve kandırma yöntemleri, ülkemiz üzerinde karanlık emelleri olanlarca yeniden sahneye konulmaktadır. Yapacaklarının tam tersini söyleyerek, Irak ve Suriye’de döktükleri kanı görmezden gelerek, şimdi de Türkiye’mizi hedef almaktadırlar. Kahraman askerimize, öğretmenimize, polisimize ve en savunmasızımız olan kundaktaki çocuklarımıza kurşun sıkan hain terör örgütleri değil, Türk Devleti ve Türk Milleti haksız bir şekilde suçlanmakta ve aşağılanmaktadır. Bu alçakça iftiraların sahipleri, kimlerden cesaret aldılarsa, Türk Devleti ve aziz milletimizi soykırım yapmakla dahi itham edebilmektedirler. Biz ne yabancıyız ne de bu toprakların üvey evlatlarıyız! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Sivas Kongresi’nde işaret ettiği gibi, geçmişte de benzer oyunlarla milletimiz aleyhine tuzaklar kurulmuş, ancak milli irade ve kararlılıkla bu oyunlar bozulmuştur" dedi.

Terör örgütü PKK’nın sözde silah bırakma açıklamasında yer alan “soykırım” iddiasının gelecekte başımıza büyük belalar açacak tehlikeli bir yalan olduğuna dikkat çeken Canlı, "İyi Parti olarak bu alçakça iftirayı ve bu sinsi oyunu en şiddetli şekilde reddediyoruz. Bu bir silah bırakma değil, adeta bir teslim alma girişimidir. Barzani’nin Lozan Antlaşması’nı Kürt kardeşlerimiz için bir zulüm ve karanlık dönemin başlangıcı olarak nitelendirmesi ve ardından Diyarbakır Barosu’ndan iki avukatın Kürt diasporası adına Lozan’ın iptali için Danıştay’da dava açması, bu kirli planın bir parçasıdır. Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkıp yeniden kurmak isteyenlerin fırsat kolladığı bir dönemdir. Hedef aldıkları temel ise, bu vatanın tapusu olan Lozan Antlaşması’dır. “Yok barışmış, yok bilmem neymiş” gibi söylemlerin ardındaki gerçek niyet, bir şeyleri yıkmaktan geçmektedir. Bunu anlamayanlar, yarın saflıklarına ağlayacaklardır. Türk milleti uyurken, Kürt diasporası Birleşmiş Milletler’e başvurarak Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkının Lozan Antlaşması ile engellendiğini ve Türkiye’den ayrılma hakkının artık bir zorunluluk olduğunu ilan etmiştir. Ve maalesef, Birleşmiş Milletler’in 3 Eylül 2024 tarihinde bu başvuruyu kabul etmesiyle süreç hızlanmıştır. Ardından, Mayıs 2025’te Lozan’da bir Kürt Enstitüsü kurulmuş ve hemen akabinde, 12 Mayıs 2025 tarihinde PKK terör örgütü güya silah bıraktığını açıklamıştır. Bu sözde açıklamada Lozan Antlaşması, 1924 Anayasası ve Türkiye Cumhuriyeti açıkça reddedilmektedir" ifadelerini kullandı.

Canlı açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı, "1924 Anayasası’nda ifadesini bulan Türk Milleti, ulus ve üniter yapı, laiklik, bayrak, milli marş ve resmi dilimiz Türkçedir. Diasporanın bu başvurusu, Kürt Enstitüsü’nün kuruluşu ve PKK’nın fesih açıklamasında Lozan ve 1924 Anayasası’nın reddedilmesi, Suriye’de PYD’nin özerk yapıya doğru ilerlemesiyle birlikte düşünüldüğünde, ülkemiz için vahim bir tablo ortaya koymaktadır. Yeni bir anayasada Türk yerine Türkiyeli ifadesinin yer alması, resmi dilin Türkçe yerine Kürtçe olması gibi hain emeller, ülkemizin üniter devlet yapısını ortadan kaldıracak ve Büyük Kürdistan hayallerine zemin hazırlayacaktır. Tarihin ve coğrafyanın hükmü nettir: Ulus ve üniter yapı yok olursa, ne vatan kalır ne de makam. İyi Parti olarak, dün olduğu gibi bugün de ve yarın da Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk varlığını ve bölünmez bütünlüğümüzü savunmaya devam edeceğiz. Bu topraklar üzerinde oynanan kirli oyunlara asla geçit vermeyeceğiz. Aziz milletimizin sağduyusuna ve kararlılığına güveniyoruz. Türkü avlamak isteyenler unutmasın, biz av olmayız, avcı oluruz"